Müdahaleli Doğum

Müdahaleli Doğum

Bebeğin veya anne adayının sağlığının doğum anında tehlikeye girmesi durumunda müdahale gerekebilir. Bu tür doğumlara "Müdahaleli Doğum" denir. Müdahaleli doğum denilince;

  • Doğum indüksiyonu: Doğumdaki en sık yapılan müdahale doğum olup, sancılarının başlatılması ya da desteklenmesi ile doğum sürecinin hızlandırılmasıdır. Serum içinde bir takım ilaçlar verilerek yapılan doğum indüksiyonuna "suni sancı" denilmektedir.
  • Epizyotomi: Halk arasında bilindiği adı ile "doğumda dikiş atılması" dır.
  • Forseps: Halk arasında "kaşık" olarak geçer.
  • Vakum uygulamalarıdır.


I- DOĞUM İNDÜKSİYONU
Rahim kasılmalarının yani doğum sancılarının dışarıdan bir etki ile başlatılması ya da desteklenmesine "doğum indüksiyonu" adı verilir. Amaç doğum sürecinin hızlandırılmasıdır.

Her türlü indüksiyon mutlaka ve mutlaka hastane şartlarında uygulanmalıdır. En sıklıkla üç tür doğum indüksiyonu yöntemi vardır:

  • Amniotomi
  • Oksitosin infüzyonu
  • Prostaglandin uygulaması


Amniotomi
En sık kullanılan ve doğal olan indüksiyon bebeğin amniyon kesesinin açılması yani "amniotomi" dir. Bu sayede hem vücutta salgılanan bazı maddeler, hem de bebeğin başının direkt serviks üzerine basıcı etkisi ile sancılar başlayıp güçlenebilir.

Amniyotomi, vajinal doğum esnasında çok sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Ancak zarların açılmasından sonra 24 saat içinde eylem başlamaz ise anne ve bebekte enfeksiyon riskleri ortaya çıkacaktır.

Oksitosin infüzyonu (Suni sancı)
İkinci sıklıkta, doğum indüksiyonu amacıyla uygulanan yöntem ise damardan "sentetik oksitosin" verilmesidir. Halk arasında yaygın olarak "suni sancı" adı verilen işlemdir.

Öncelikle, uygulama nedeni ve şekli ne olursa olsun indüksiyona karar vermeden önce, son derece dikkatli bir jinekolojik değerlendirme yapılmalıdır. Bunun için:

  • Bebek ile annenin kemik çatısı arasında uygunsuzluk bulunmamalıdır.
  • Bebekte pozisyon anomalisi olmamalıdır.
  • Rahim ağzında doğuma hazırlık değişiklikleri meydana gelmiş olmalıdır.


Uygulamaya çok düşük dozlarda başlanır ve istenilen şiddet ve sıklıkta kasılmalara ulaşıncaya kadar doz tedrici olarak arttırılır. Hastanın ve bebeğin çok yakın monitörize edilmesi gerekir, çünkü iki kasılma arasında rahmin gevşememesi, hem anne hem de bebek açısından oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

NST, bebeğin kalp atımları


Doğum monitörizasyonu NST (Non stres test) ile olur, resimde NST uygulanan bir gebeyi görmektesiniz.





Non-stress test, bebeğin kalp atımlarının grafik kağıda aktarılması

NST’de, bebeğin kalp atımları ve rahim kasılmaları aynı anda bir grafik kağıt üzerine basılır. Üst kısım kalp seslerine, alt kısım ise rahim kasılmalarına aittir.




Prostaglandin uygulaması
Oksitosin dışındaki diğer bir ilaçla indüksiyon yöntemi de "prostaglandin" adı verilen maddelerin ağızdan veya vajinal yolla uygulanmasıyla doğumun başlatılması veya hızlandırılmasıdır.

Prostaglandinler,  genellikle günü geçen veya bebekteki anormalliklerden dolayı gebeliğine tahliye kararı alınan gebelere uygulanır.

Doğum indüksiyonuna rağmen eylem ilerlemiyor ise ya da bebekte sıkıntı (stres) belirtileri ortaya çıkıyor ise indüksiyona son verip acil sezaryene geçilmelidir.


II- EPİZYOTOMİ (Dikişli doğum)
Epizyotomi kesisi (veya "epizyo"); doğum sırasında bebeğin gelen kısmının vajinada düzensiz yırtıklara sebebiyet vermeden ve bir an önce doğurtulması amacıyla perinenin kesilmesi ile yapılan bir doğum müdahalesidir. Epizyo halk arasında "dikişli doğum" veya "doğumda dikiş" olarak tabir edilmektedir.

İlk doğumların hemen hemen tamamında epizyotomi kesisi uygulanır. Çünkü ilk gebeliklerde vajen esnekliği daha önce doğum yapmışlara oranla daha azdır.

Epizyo kesileri en sık olarak mediolateral (çapraz) ve median (anuse dik) şekilde olabilir. Median epizyo kesileri; kanamanın az olması, iyileşmenin kolay olması ve iyileştikten sonra ileri dönemlerde problemlere yol açmaması nedenleriyle daha sık tercih sebebidir.

Ancak perine aralığı kısa olanlar, pelvis çatısı dar olanlar ve iri bebek şüphesi gibi kesinin daha uzatılması gerektiği hallerde mediolateral epizyo kesisi tercih edilir. Bazı zor ve müdahaleli doğumlarda perine yırtıkları oluşabilmektedir.

Perine yırtıkları derin bir şekilde olduğu zaman ilerleyen hayatta gaz ve gaita kaçırma sorunları ortaya çıkabilir. (Fekal inkontinens).

Perinenin doğum sonu onarımı "perineoplasti operasyonu" olarak bilinir ve genital estetik ameliyatlar arasındadır. 


III- FORSEPS
Forseps bebeğin bir an önce doğurtulması maksadı ile kullanılan kaşık şeklinde aletlerdir. Çok eski çağlardan beri kullanıldığı tahmin edilmekle birlikte modern obstetriye girişi 18. yy'da olmuştur.

Forseps doğumun ikinci evresinin uzadığı hallerde, bebekte sıkıntı saptanması durumunda, ya da annenin ıkınmasının uygun olmadığı kalp hastalığı gibi durumlarda kullanılır.

Forseps, mutlak suretle bu konuda deneyimli hekimler tarafından uygulanmalıdır. Çünkü forseps kullanılan bebekte kafa içi kanama, kısmi felç, kafatası kırıkları, asfiksi yani doğum kanalında oksijensiz kalma, sarılık ve ölüme neden olabilme gibi komplikasyonları olabilir.

Forseps kullanımı ile annede vajinal, servikal, rektal yırtıklar, mesane zedelenmeleri, kanama ve hematomlar oluşabilir.
Modern obstetride sadece çıkım esnasında uygulanması uygundur. Bebeğin kafasının yukarıda olduğu hallerde sezaryen ile doğum tercih edilmelidir.


IV- VAKUM
Vakum uygulanma gerekçeleri ve komplikasyonları forseps ile hemen hemen aynıdır. Burada bebeğin kafasına yerleştirilen bir çan ve buna bağlı bir vakum cihazı ile bebek çekilir. Forsepse göre uygulanması daha kolay olup hem anne hem de bebek açısından daha az travmatiktir. Doğum sonrası uzamış epizyo kesileri perineoplasti (doğum dikiş izlerinin düzeltilmesi ameliyatı)  ile giderilebilmektedir. 

Yeni doğan bebek, küvöz bakımıGünümüzde sezaryen doğum oranlarının artması ile forseps ve vakum uygulamaları oldukça azalmıştır.

Doğum olayı 40 hafta boyunca sabırla beklenilen bir sürecin artık sonunun gelmesidir.

 

 

Hera Klinik: Vajinismus Tedavi ve Genital Estetik Merkezi
0530 763 3400