Dr.Süleyman Eserdağ'ın bu yazısı Yeni Asır Gazetesi'nde 23/5/2007 tarihinde haber olarak yayımlanmıştır.
KANSIZLIK (ANEMİ) NEDİR?
Anemi olarak da bilinen bu tablo kan hastalıkları içinde en sık rastlanılan bir durum olup, kandaki Hemoglobin (Hb) değerlerinin 11 g/ dl’nin altına düşmesi olarak tanımlanır.
% 90 olasılıkla nedeni demir eksiklidir. Demir vücutta oksijen taşıma görevindeki alyuvarların yapımı için gerekli bir maddedir.
Dünyada:
Gelişmiş ülkelerde 0-5 yaş arası çocuklarda kansızlığa rastlanma sıklığı % 4-20 iken, az gelişmiş ülkelerde aynı yaş grubunda bu oran % 80’lere kadar çıkmaktadır. Ülkemizde bu oran % 50 (her iki çocuktan biri) gibi oldukça yüksek bir değerdedir.
Demir eksikliği, özellikle 6. ile 24. Aylar arasındaki bebeklerde ve ilkokul çağındaki çocuklar başta olmak üzere tüm yaş gruplarında, kansızlığın en yaygın nedeni olarak kabul edilmektedir.
DEMİRİN VÜCUT İÇİN ÖNEMİ NEDİR?
Demir, insan vücudunda toplam 4 gr kadar bulunmasına karşın, biyolojik yönden oldukça önemli ve eksikliğinde ciddi sorunlara yol açan bir elementtir. Demirin bu özelliği uzun yıllardır bilinmektedir.
Eksikliği genellikle büyümenin çok hızlı olduğu küçük çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıkar. Kadınlar ise, doğurganlık dönemlerinde aylık adet kanamaları ile kan kaybetmeleri nedeniyle ‘kansızlık’ yaşayabilirler.
Yine, demir içeriği düşük olan yiyeceklerin fazla tüketilmesi ve ayrıca besinler yoluyla alınan demirin emiliminin de güç olması kansızlığın ortaya çıkışını kolaylaştıran faktörlerdir.
Demirin vücuttaki en önemli görevi ise "hemoglobin" yapımıdır. Hemoglobin, kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma işlemini gerçekleştirir. Diğer bir deyişle, oksijen yaşantımız için ne kadar önemli ise oksijenin kullanılabilmesi içinde demir o kadar önemlidir.
KANSIZLIK EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Araştırmacılara göre kansızlık, kadınlar (öncelikle gebelerde) ve çocuklarda daha yaygındır.
Başlıca risk grupları; doğurganlık çağındaki kadınlarda, gebelik döneminde demire olan ihtiyacın artmasıyla ayrıca emzirme döneminde ve aylık adet kanamaları nedeniyle kan kaybı yaşayan kadınlarda kansızlık daha sık görülür.
Bebekler ve çocuklarda, hızlı bir büyüme temposu olduğundan gelişmenin sağlıklı sürdürebilmesi için demire daha fazla ihtiyaç vardır. Ancak besinlerle alınan demir tek başına bu ihtiyacı karşılamakta yeterli olmadığından dışarıdan demir takviyesi gerekebilir.
Genç kızlık döneminde de yine hızlı büyüme ve aylık adet kanamaları nedeniyle demire olan gereksinim fazladır.
Kronik alkol kullanımı, ağrı kesici ilaçların sürekli kullanılması ve düzensiz beslenme de kansızlık riskini artırır.
Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olanlar, vejetaryenler (et yemeden besleneler), ülser, paraziter hastalık gibi kronik hastalıkları olanlarda kansızlık sıkça görülür.
KANSIZLIĞIN (ANEMİ) NEDENLERİ
KANSIZLIK BELİRTİLERİ
KANSIZLIĞIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR
Kansızlık, tedavi yapılmadığında ya da geciktirildiğinde önemli sonuçlara neden olabilir.
Gebelerde;
Bebek ve çocuklarda;
Yetişkinlerde;
KANSIZLIK (ANEMİ) TANISI
Hekim muayenesi ile birlikte yapılacak basit bir kan sayımı ile kansızlık tanısı konulabilir. Tam kan sayımında düşük hematokrit (%33-35’den az) ve hemoglobin (11g/dl’den düşük) değerleri kansızlık göstergesidir.
Gebelerde bu sınır 10 g/dl’nin altı olarak kabul edilir.
KANSIZLIK NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kansızlık tedavisinde uygun demir ilaçlarının hekiminizin önerdiği doz ve sürede kullanılması yeterlidir. Ancak kansızlık tedavilerinin en az üç ay sürmesi gerektiği düşünüldüğünde tadı hoş, alımı kolay ve mide şikayetlerine yol açmayan bir demir ürününün seçilmesi önemlidir.
Seçilecek ilacın emiliminin yiyeceklerden etkilenmemesi de ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husustur. İlaç tedavisi yanında demir açısından zengin besinler tercih edilmelidir.
DEMİRDEN ZENGİN BESİNLER
Hayvansal gıdalardan kırmızı sakatat en zengin demir kaynağıdır. Diğer yararlı gıdalar ise; kırmızı et, tavuk, yumurta, kabuklu deniz mahsulleri ve balıktır (en zengini somon).
Bitkilerden ise buğday, darı ve yulaf taneli olduğunda demirden daha zengin durumdadır. Diğer pek çok vitamin ve mineral gibi demirde özellikle tahıl tanelerinin dış kısmında bulunur; örneğin buğday öğütülürken içerdiği demirin %75’i kepeğinde kalır, yani buğday unu tane buğdaya göre ancak %25 demir içerir.
Ispanağın, demir içeriği açısından zengin olarak bilinmesine karşın bu bilgi tam doğru değildir, zira içerdiği bazı maddeler nedeniyle ıspanak, kara lahana gibi birçok sebzenin yapısında bulunan demirin vücuda sanıldığı kadar bir faydası olmamaktadır.
Kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik, badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ile çekirdekler demir yönünden çok zengin olmamakla beraber yeterli düzeyde demir içerirler. Bir çorba kaşığı pekmezde yaklaşık 3 mg demir bulunur.
Günde bir bardak portakal suyunun içilmesi bitkilerden alınan demirin emilimini bir kat artırırken, çay ve kahve tüketimi demir emilimini %75 oranında azaltmaktadır.
BESİNLERLE ALINAN DEMİRİN EMİLİMİNİ ETKİLEYEN DURUMLAR
Barsaklardan demirin emilimini artıran durumlar;
Barsaklardan demir emilimini azaltan durumlar;
BEBEKLERDE KANSIZLIĞI ÖNLEMEDE İPUÇLARI
Gebelikte beslenme ile ilgili bilgiler için >>>
GEBELERDE VE YETİŞKİNLERDE KANSIZLIĞI ÖNLEME YOLLARI
DEMİRİN DOĞAL KAYNAKLARI
Demir hayvansal yiyeceklerde daha fazladır. Bitkilerden genel olarak demir gereksinmesinin karşılanmasını beklemek doğu değildir. Vitamin yönünden zengin olmalarına karşın bitkiler demir için iyi bir kaynak olamazlar.
Aşağıda önemli besinlerdeki demir miktarları ve vücut tarafından emilim yüzdeleri yer almaktadır.
Esas önemli olan nokta besinlerin içerdiği demirden çok ne kadarının vücut tarafından emilebildiğidir.
BESİN | 100 gr.da DEMİR |
Dalak | 15"" mg |
Bira mayası | 17.3 mg |
Pekmez | 16.1 mg |
Buğday kepeği | 14.9 mg |
Kabak çekirdeği | 11.2 mg |
Karaciğer | 8 – 9 mg |
Ay çekirdeği | 7.1 mg |
Darı | 6.8 mg |
Maydanoz | 6.2 mg |
Yulaf | 4 – 6 mg |
Yer elması | 3.4 mg |
Ceviz | 3.1 mg |
Kırmızı et | 2 – 4 mg |
Yumurta | 2 – 3 mg |
Baklagiller | 2 – 3 mg |
Mercimek, pirinç | 3 – 4 mg |
Yeşil sebze (çiğ) | 1 – 8 mg |
Balık | 0.5 - 1.5 mg |
Meyve | 0.3 – 4.0 mg |
Patates | 0.3 – 2.0 mg |
Tavuk | 1.5 mg |
Fındık, fıstık | 1 – 3 mg |
Süt | 0.1 – 0.4 mg |
BESİN | EMİLİM YÜZDESİ |
Dana eti | % 15 – 20 |
Balık eti | % 10 |
Dana karaciğeri | % 9 – 17 |
Soya fasulyesi | % 5 – 7 |
Yeşil salata | % 4 – 5 |
Buğday | % 4 – 5 |
Mısır | % 3 – 4 |
Kuru fasulye | % 2 – 3 |
Ispanak | % 1 – 2 |
Pirinç | % 1 |
Copyright 2004 - 2023, www.jinekolognet.com