KIZ İSİMLERİ >> Y Yağan :Gökten yere dökülen Yağış :Yağma, yağan, yağmur ya da kar Yağmur :Havadaki su buharının su damlaları halinde yere düşmesi Yağmurca :Bir tür geyik, yağmurca Yakut :Aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli değerli taş Yalaz :Yalım, alev, alaz Yalaza :Yalım, alev, alaz Yalazay :Yalımlanan Ay, yalımlı Ay Yamaç :Dağın eğik yüzeyi, bayır Yankı :Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses Yapıncak :Bir tür benekli beyaz üzüm Yaprak :Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları Yaprakgül :Gül yaprağı Yar :Dost, sevgili Yaren :Arkadaş, yakın Yarkın :Güneş ışığı, Güneş aydınlığı, çakan ışık, şimşek Yarpuz :Su kıyılarında yetişen, güzel kokulu bir ot Yasa :Töre, gelenek, kural, buyruk, düzen Yasemin :Yaprakları tek damarlı, beyaz kırmızı ya da sarı renkli çiçekleri olan bir bitki Yaşa :Hiç ölme, yaşamını sürdür Yaşam :Canlıda, doğumdan ölüme değin geçen süre Yaşar :Ölmez, yaşamını sürdürür Yaşıl :Yaşla ilgili, yaş gibi, taze, yeşil Yaşın :Işık, çakan ışık, yıldırım, şimşek Yayla :(Öz Türkçede "yaz" mevsimi anlamında olan "yay"dan) Kışı sert, yazı serin olan olan dağlık yer; yaz aylarında Bir süre kalınan yüksek ve serin, dağlık yer Yazgı :Önceden belirlenmişlik, gerçekleşmesi mutlak olan Yazgülü :(genellikle yazın doğan kız çocuklarına verilir) yazları açan gül Yegül :Yeğni, ağırlığı az, hafif Yelda :Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi Yeldem :Eli çabuk, çabuk iş gören Yeliz :Yel ve iz rüzgar ve izi anlamında Yener :üstün gelir, üter, yengi kazanır Yeniay :Ay'ın ilk günlerindeki hali, ayça, hilal Yenisey :Orta Asya'nın en büyük ırmaklarından birinin adı Yeşil :Sarı ile mavinin karışımıyla ortaya çıkan, bitki yapraklarının çoğunda görülen renk, yaprak rengi Yeşim :Yeşil renkte çok değerli bir taş Yeşer :Yeşil renk al Yeter :(Artık çocuk istemeyenler son çocukalrına verirler) yetişir Yıldan :Belli bir yıl ile ilgili Yıldız :Gökyüzünde geceleri görülen ışıklı gök cisimlerinin adı. Yıldızhan :Oğuzların Bozok kolunun inandığı üç gök tanrısından biri Yonca :Birçok türü bulunan bitki Yosun :Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü Yönal :Belli bir yöne doğrul Yönel :"Yüzünü belli bir yöne doğru çevir Yöntem :Bir ereğe ulaşmak için tutulan düzenli yol Yudum :Bir içimlik sıvı, bir içişte yutulacak miktar Yurdagül :Ülkeye gül, yurda gül olarak doğmuş Yurdagülen :Yurda, ülkeye gülümseyen, ülkeye gelen Yurdakul :Yurt için ülke için kul olan, ülkenin kulu Yurdanur :Ülkeye, yurda ışık, aydınlık olan, Yurday :Ülkeye Ay, yurda Ay gibi doğan Yurdeşen :Yurdu, ülkesi mutlu ve şenli Yurdum :Ülkem benim olan, yurt, benim yurdum Yurdun :Benim değil Yurt :Bağımsız ve egemen olarak yaşanılan toprak parçası, ülke, insanın doğup büyüdüğü yer, vatan Yurtsal :Yurtla ülkeyle ilgili Yurtsay :"Yurdu say, yurda saygı göster" Yurtsev :"Yurdu sev" Yurtseven :Ülkesini, yurdunu seven, yurt sevgisi olan Yurtsevil :Yurt gibi çok sevilesin Yurtsevin :Yurt gibi sevinesin Yuva :Kuşların ve kimi hayvanların yumurtlamak, yavrulamak, kuluçkaya yatmak Ya da yavrularını büyütmek için yaptıkları küçük barınak, aile ocağı ev Yüce :Yüksek, büyük, ulu erişilmez Yücel :Yüceleş, yüksel, büyüdükçe büyü, ulu ol, yüce ol Yücelen :Yüceleşen, yükselen, yüce olan Yücelt :Yücelmesini sağla, yüceleştir, yükselt Yücelten :Yüceleşmesini sağlayan, yüceleştiren, yüce bir duruma getiren Yüksel :Özellikle manevi anlamda yüce ol Yükselen :Bulunduğu yerden daha yükseğe çıkan, ilerleyen Yükselir :Yüksekleşir, yücelir, ilerler |